İşte Benim Oğlum - That's My Boy

İşte Benim Oğlum - That's My Boy
Adam Sandler en sevdiğim komedi oyuncularının başında geliyor fakat son zamanlardaki filmleri ile artık çok itici gelmeye başladı. Belaltı esprilerine yoğunlaşan ve neredeyse izlenmesini imkansız kılan hareketler ile sevenlerini kendinden soğutuyor.

Zohan, Jack ve Jill tam hayal kırıklığı filmlerdi ve İşte Benim Oğlum filmi ise hepsinden beterdi.

Film Adam Sandler’ın küçüklüğü ile başlıyor ve öğretmen fantezisi ile devam ediyor. Öğretmeni ile ilişkiye gelen bir çocuk, bu ilişkiden ortaya çıkan bir bebek ve yıllar ileri sarıyor. Adam Sandler alkolik bir serseri olmuş ve çocuğu ondan kurtulmak için babam öldü yalanı ve farklı bir isim ile yaşıyor. Adam Sandler vergi borcu nedeni ile tekrar oğluna yanaşmaya çalışıyor ve fırsat olarak oğlunun düğününe katılıyor fakat en yakın arkadaş olarak. Olanlar da ondan sonra oluyor zaten. Baba ve çocuk tekrar yakınlaşıyor fakat birçok şeyi de mahvediyorlar.

Filmdeki striptiz kulübü sahneleri berbat, mastürbasyon sahneleri berbat, filmin konusu berbat, filmin esprileri berbat. Yani kısaca film tamamen berbat. Bu yüzden zaten gişede büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Açıkçası hala Adam Sandler gibi bir oyuncunun neden hala önüne gelen tüm saçma filmlerde oynadığını anlamıyorum.

Abraham Lincoln:Vampir Avcısı

Abraham Lincoln:Vampir Avcısı
İnsan Abraham Lincoln Vampir Avcısı filmini izledikten sonra Hollywood’un tarihi bir kesit üzerinde nasıl bu kadar oynayabildiğine şaşırmasının yanında böyle tarihi bir karakteri nasıl bu tarz bir karaktere sokabildiğini çok merak ediyor.
Bilindiği üzere Abraham Lincoln Amerika tarihinin en önemli başkanlarından bir tanesi. Amerika tarihinin en kanlı savaşını başlatan ve günümüz eyalet sisteminin temellerini atan ve köleliği kaldırmada büyük bir rol oynayan kişiyi nasıl bir vampir avcısına çevirdiklerini izlemek insanı şaşırtıyor.
Evet, film aslında Abraham Lincoln’ün hayat hikayesini anlatıyor fakat çok farklı bir şekilde. Tek dostunun zenci olması ve onun kırbaçlanması ile bir vampire bulaşan, bu vampirin annesini öldürmesi ile intikam yemini eden bir adam. Aynı kaderi paylaşan fakat vampir laneti ile yaşan bir adamın yardımı ile tam bir vampir avcısı olur. Fakat sorunu vampirleri tek tek avlayarak çözemeyeceğini anlayınca köleliği kaldırmak için başkan olması ve iç savaşın başlaması. Bir tarafta herkese özgürlük isteyen kuzey, diğer tarafta en büyük besinleri olan köleleri kaybetmek istemeyen vampirler ile işbirliği yapan güney.
Türk sineması Atatürk’e böyle bir şey yapsaydı yer yerinden oynardı belki de. Fakat filmde Lincoln’e karşı bir hakaret yada küçük düşürme olmadı kesin ve dahası karizmatik bir savaşçı ve kahraman gibi sunulmuş.
Filmin yönetmeni olan Timur Bekmambetov’u daha önce çok ses getiren Wanted filminden tanıyoruz. Filmin senaristi olan Seth Grahame Smith’i ise Karanlık Gölgeler filminden tanıyoruz. Kendisi aynı zamanda merakla beklenen Beetlejuice 2 filminin de yazarı.
Filmde Abraham Lincoln karakterini Benjamin Walker canlandırıyor. Ona Dominic Cooper ve Anthony Mackie gibi tanınmış isimler eşlik ediyor.

X-Men Birinci Sınıf

X-Men Birinci Sınıf
Aslında X-Men serinini hiçbir filmi benim hoşuma gitmemişti. Senaryodaki kopukluklar ve X-Men dediğimiz mutantların yeteneklerinin yanında yaptıklarının sönük kalması beni hep hayal kırıklığına uğratıyordu. X-Men Wolverine filmi serinin ilk hoşuma giden filmi olmuş. Fakat serinin son filmi Birinci Sınıf filmi gerçekten izlemeye değer bir film olmuş.

Filmde gereksiz diyebileceğimiz yeni yetenekler var fakat özellikle Kevin Bacon’un canlandırdığı karakter mükemmel ötesi olmuş. Magneto’dan sonra serinin en karizmatik kötü adamı olmuş ve keşke filmin sonunda ölmeseydi.

Filmin güzel tarafı ise kahramanlarımızın işe nasıl başladığını görmek oluyor. Profesör X ile Magneto’nun nasıl dost oldukları ve nasıl ayrı yollara düştüklerini çok güzel anlatmışlar. Mystique ve Mrs Xavier’in nasıl bu hallere geldiğini de filmde görebiliyorsunuz.

Bana göre X-Men Birinci Sınıf filmi serinin en güzel filmi olmuş. Dahası bu filmden sonra yeni bir seri başlıyor ve James McAvoy ve Michael Fassbender’li genç Profesör X ve Magneto geçmişte yeniden karşı karşıya geliyor.

Moonrise Kingdom

Moonrise Kingdom
Bağımsız filmlerin usta yönetmeni Wes Anderson oyuncu kadrosu ile dikkat çeken sıcak bir aşk filmi ile yine izleyicileri etkiliyor.

Filmin oyuncu kadrosunda Bruce Willis, Edward Norton, Bill Murray, Tilda Swinton ve Harvey Keitel gibi usta isimler var fakat filmin başrolünde yer alanlar filmde genç aşıkları canlandıran Kara Hayward ve Jared Gilman var.

Filmin konusu en başta birçoklarına sıkıcı gelebilir fakat karakter filmi izlemenize devam etmeninizi sağlıyor. Zamanlar herşey anlaşılmaya başlıyor ve film sempatik bir havaya bürünüyor. Usta isimlerinde rol dağılımları güzel bir şekilde yapılınca filmin zevki daha da artıyor. Filmin sevecen aşıkları da karakter olarak çok sempatik ve filmin sonunu merak etmenize neden oluyor.

Filmin güzel olmayan tek tarafı bir ara bu genç aşıkların cinsel ilişkiye girmeye doğru gittikleri sahne. Bu yaşta çocukların o tarz bir role sokulmaları biraz itici olmuş. Fakat işi çok ileri götürmelerine de izin verilmemiş fakat yine de ohaa dediğiniz bir noktada.