Sinemalarda Cem Yılmaz’ın Pek Yakında filmi gibi kaliteli bir komedi filmi varken evde farklı bir komedi filmi izlemek zorunda kalmak gerçekten üzücü. Yine de Zaman Makinesi 1973 filmi izlemeye değer bir film diye düşünüyorum, en azında kalitesiz Türk komedi filmleri gibi değil ve insanı izlediğine pişman etmiyor ve bir süre daha Cem Yılmaz’ın Pek Yakında filmini izleyememe acısını azaltıyor.
Filmin başrolünde Gürgen Öz var ve gerçekten karakteri mükemmel oynamış. Filmin eğlencesini de arttıran bu zaten. Zaten Romantik Komedi serisini de taşıyan kendisiydi ve oyunculukta kariyerini sürekli bir üst seviyeye taşımaya devam ediyor. Seda Bakan ise film sayesinde bir çok erkeğin kalbini çalmıştır diye düşünüyorum.
Filmde Gürgen Öz babasının sadece eski bir anadol marka arabası bırakması ile birlikte kendini 1973 yılında buluyor. Bir anlamda zamanda yolculuk yapıyor diyebiliriz. Tabi yeni zamana ayak uydurmak oldukça zor. Bir kıza aşık olunca daha da zor oluyor. Dönemin çatışmalarını düşününce zorluk daha da artıyor. Üstüne bir de gelecekteki babası ile tanışınca işler iyice karışıyor. Fakat tüm bu karmaşa mükemmel bir komedi şeklinde geçiyor. Siyasi göndermeler ise gerçekten çok zekice. Öyle ki Çare Drogba göndermesi bile filmde yer alıyor.
Güzel bir komedi filmi arıyorsanız Zaman Makinesi 1973 gerçekten izlemeye değer. Oldukça eğlenceli zaman geçireceksiniz.
Godzilla
Yıllardır tekrar tekrar çekilen Godzilla hikayelerini izlemeye devam ediyoruz. Sinema tarihinin en ünlü canavarlarından bir tanesi ve Japon kültürünün insanoğluna kazandırdığı bir değer. Daha çok Amerikalıların nükleer bombasına gönderme amacı ile ortaya çıktı fakat para söz konusu olunca Amerikalılar bunu umursamıyor ve tekrar tekrar çekmeye devam ediyor.
Godzilla’nın diğer bir özelliği de bir kötü bir iyi olması. Bir filmde kötü oluyor ve insanoğlunu tehdit ediyor, diğer filmde kahraman oluyor ve insanoğlunu kurtarıyor. Yeni filmde de onu iyi olarak görüyoruz.
Film klasik hikaye ile başlıyor. Nükleer denemeler sonrası canavarlar oluşuyor ve nükleer enerji ile besleniyorlar. Tabi insanlarda test için bu canlıların yaşamasına izin veriyor. Fakat bir gün kontrolden çıkıyor ve önüne geleni yok etmeye başlıyor. Dahası onun bir de eşi Amerika’ya göç etmiş oluyor ve orta bir yerde buluşmak için ikisi de harekete geçiyor. Böyle olunca tabi doğanın dengesini korumakla görevli olan Godzilla uykusundan uyanıyor ve peşlerine düşüyor. Aslında ilk olarak bir tanesini yalnız Hawaii’de yakalıyor ama nedense görüntüyü kesiyorlar ve yaratık bir şekilde kurtulmuş oluyor. Senaristler işin içinden çıkamadılar sanırım ki kesmek zorunda kalmışlar. Neyse, sonra San Francisco tarafında ikisi de bir araya geliyor ve Godzilla ile savaş başlıyor. Tabi Godzilla nedense yeteneklerini kullanmayınca insanlar biraz yardım ediyor, sonra Godzilla kendine geliyor ve yeteneklerini kullanıp ikisini de hallediyor.
Yapımcılar izleyenleri keriz yerine koymaya bayılıyor. Ellerinde hazır hikaye olduğu için kasmıyorlar ve en ucuzundan filmi ortaya çıkartıp bize kakalıyorlar. Böyle filmleri izledikten sonra da korsan izleyenlere kızıyorlar.
Godzilla’nın diğer bir özelliği de bir kötü bir iyi olması. Bir filmde kötü oluyor ve insanoğlunu tehdit ediyor, diğer filmde kahraman oluyor ve insanoğlunu kurtarıyor. Yeni filmde de onu iyi olarak görüyoruz.
Film klasik hikaye ile başlıyor. Nükleer denemeler sonrası canavarlar oluşuyor ve nükleer enerji ile besleniyorlar. Tabi insanlarda test için bu canlıların yaşamasına izin veriyor. Fakat bir gün kontrolden çıkıyor ve önüne geleni yok etmeye başlıyor. Dahası onun bir de eşi Amerika’ya göç etmiş oluyor ve orta bir yerde buluşmak için ikisi de harekete geçiyor. Böyle olunca tabi doğanın dengesini korumakla görevli olan Godzilla uykusundan uyanıyor ve peşlerine düşüyor. Aslında ilk olarak bir tanesini yalnız Hawaii’de yakalıyor ama nedense görüntüyü kesiyorlar ve yaratık bir şekilde kurtulmuş oluyor. Senaristler işin içinden çıkamadılar sanırım ki kesmek zorunda kalmışlar. Neyse, sonra San Francisco tarafında ikisi de bir araya geliyor ve Godzilla ile savaş başlıyor. Tabi Godzilla nedense yeteneklerini kullanmayınca insanlar biraz yardım ediyor, sonra Godzilla kendine geliyor ve yeteneklerini kullanıp ikisini de hallediyor.
Yapımcılar izleyenleri keriz yerine koymaya bayılıyor. Ellerinde hazır hikaye olduğu için kasmıyorlar ve en ucuzundan filmi ortaya çıkartıp bize kakalıyorlar. Böyle filmleri izledikten sonra da korsan izleyenlere kızıyorlar.
Yeni Başlayanlar için Vahşi Batı - A Million Ways to Die in the West
Seth MacFarlane gerçekten güzel işlere imza atıyor fakat çok fazla küfür, cinsel obje ve dahası dini şaka yapması kendisini oldukça itici kılıyor. TV programları ve filmler ile zaten yeterince ünlü oldu fakat işi daha da ileri götürmeye çalışmış ve son filmi Yeni Başlayanlar İçin Vahşi Batı filminde baş rolü de kendisine vermiş. Açıkça söylemek gerekirse de gördüğüm en berbat oyunculardan bir tanesi. Artık yüzüne ne yapıyorsa en ufak duygu belirtisi bile yok ki oyunculuk yapsın.
Bunun dışında filmin oyuncu kadrosu için epey bir yatırım yapmış diyebiliriz. Kadın oyuncular olarak Charlize Theron, Amanda Seyfried ve Sarah Silverman var. Erkek oyuncularda ise Liam Neeson gibi bir usta, Giovanni Ribisi ve Neil Patrick Harris yer alıyor. Tüm bu oyuncuları bir araya getirmek de büyük başarı aslında.
Film vahşi batıda geçiyor ve vahşi batının acımasız hayatı komik bir dille anlatılıyor. Vahşi batıda kaç farklı şeyden ölebileceğinizi gösterirken diğer taraftan da yasak bir aşkın sonucu görüyoruz. Vahşi batıda yaşayıp ödlek olan bir adam vahşi batının en azılı adamının karısına aşık olursa neler olur siz de tahmin edebilirsiniz. Dediğim gibi filmin konusu basit ve ölümler üzerine komedi yapılmış. Tabi yine Seth Farlane tarzı cinsel, dini ve küfürlü espriler de oldukça fazla.
Bunun dışında filmin oyuncu kadrosu için epey bir yatırım yapmış diyebiliriz. Kadın oyuncular olarak Charlize Theron, Amanda Seyfried ve Sarah Silverman var. Erkek oyuncularda ise Liam Neeson gibi bir usta, Giovanni Ribisi ve Neil Patrick Harris yer alıyor. Tüm bu oyuncuları bir araya getirmek de büyük başarı aslında.
Film vahşi batıda geçiyor ve vahşi batının acımasız hayatı komik bir dille anlatılıyor. Vahşi batıda kaç farklı şeyden ölebileceğinizi gösterirken diğer taraftan da yasak bir aşkın sonucu görüyoruz. Vahşi batıda yaşayıp ödlek olan bir adam vahşi batının en azılı adamının karısına aşık olursa neler olur siz de tahmin edebilirsiniz. Dediğim gibi filmin konusu basit ve ölümler üzerine komedi yapılmış. Tabi yine Seth Farlane tarzı cinsel, dini ve küfürlü espriler de oldukça fazla.
Aynı Yıldızın Altında
John Green’in
Aynı Yıldızın Altında romanını artık bilmeyen yoktur sanırım. Kitap okumayı
sevmeyen bir milletin fakat film seyretmeye bayılıyoruz ve kitabın filmi
yapıldıktan sonra da kitaba olan ilgi arttı ama artmakla kaldı diyebiliriz.
Oysa ki kitap tüm dünyada en çok satan kitaplar listelerinin en tepelerinde yerini
uzun süre korudu. Film olduktan sonra da filmi izleyenler kitabı alıp okumayı
da tercih ettiler. Çünkü kitaptaki duygu ve düşüncelerin çoğu filme yansımamış.
Hikayede ölüm ile
savaşan iki genç olan Hazel ile Gus’un mükemmel aşk hikayesi anlatılıyor. Destek
grubunda tanışan ve daha ilk görüşte birbirinden etkilenen ikilinin arasında
güzel bir yakınlaşma başlar. Hazel en sevdiği kitabı Gus’a tavsiye eder ve Gus
da okuyunca kitabın etkisinde kalır. Dahası Hazel gibi kitabın devamını merak
eder. Hazel ne yaparsa yapsın yazara ulaşamamış ve devamını öğrenememiştir. Gus
bunun üzerine harekete geçer ve yazara bir şekilde ulaşır. İkili daha sonra
Amsterdam’a gidip yazar ile tanışma fırsatı yakalar fakat Hazel’in buna imkanı
yoktur ve dahası sağlık durumu buna pek izin vermez. Doktorlar kısa bir
yolculuğa ikna edilir ve Gus da ölüm öncesi son dilek hakkını Hazel için
kullanır ve ikili Amsterdam’ın yolunu tutar. Yazar ile görüşmeleri berbat geçer
ve istedikleri cevapları alamazlar fakat aşkları ileri bir boyuta taşınır. Geri
döndüklerinde ise asıl savaşları olan ölüm ile dansa geri dönerler ve ne yazık
ki hikaye mutlu son ile bitmiyor.
Kitap okumayı
sevmiyorsanız en azından filmi izleyin. Çok etkileneceksiniz ve göz yaşlarınızı
tutamayacaksınız. Filmden sonra kitap okunur mu derseniz, okunur çünkü kitapta
asıl duygular, asıl hisler, asıl düşünceler var. Okuyunca ikilinin masum aşkını
daha iyi anlıyorsunuz.
Muppets Aranıyor - Muppets Most Wanted
Muppetler yani kuklalar serininikinci filmi ile yeniden aramızdalar ve serinin ikinci filmi olan Muppets Aranıyor ilk filmden daha güzel olmuş diyebiliriz.
Kurbağa Kermit ve arkadaşları dünya turnesine çıkıyor ve avrupanın çeşitli şehirlerini dolaşıyorlar. Tabi bu sırada Kermit’e bir ben dışında tamamen benzeyen kötü kurbağa hapishaneden kaçıyor ve Kermit ile yer değiştiriyor. Tabi kimse farkı farketmiyor ve Kermit de hapishaneyi boyluyor. Turne sırasında kötü kurbağa ve ikinci adam hırsızlıkları gerçekleştirirken peşlerine CIA ve Interpol takılıyor. Fakat muppetler hırsızlık yapamayacak kadar masumdurlar. Sonunda aralarından bir iki tanesi Kermit’in yokluğunu farkediyor ve onu kurtarmaya çalışıyor.Kermit de hapisten kaçıp arkadaşlarını kurtarmaya çalışıyor.
Film gerçekten eğlenceli olmuş. Başrollerde Ricky Gervais, Ty Burrell ve Tina Fey çok iyi iş çıkartıyor. Bir de film tam ünlüler geçiti olmuş diyebiliriz. Sean Combs, Celine Dion, LadyGaga, Zach Galifianakis, Salma Hayek, Ray Liotta, Danny Trejo, Christoph Waltz ve Stanley Tucci bunlardan bazıları diyebiliriz.
Kurbağa Kermit ve arkadaşları dünya turnesine çıkıyor ve avrupanın çeşitli şehirlerini dolaşıyorlar. Tabi bu sırada Kermit’e bir ben dışında tamamen benzeyen kötü kurbağa hapishaneden kaçıyor ve Kermit ile yer değiştiriyor. Tabi kimse farkı farketmiyor ve Kermit de hapishaneyi boyluyor. Turne sırasında kötü kurbağa ve ikinci adam hırsızlıkları gerçekleştirirken peşlerine CIA ve Interpol takılıyor. Fakat muppetler hırsızlık yapamayacak kadar masumdurlar. Sonunda aralarından bir iki tanesi Kermit’in yokluğunu farkediyor ve onu kurtarmaya çalışıyor.Kermit de hapisten kaçıp arkadaşlarını kurtarmaya çalışıyor.
Film gerçekten eğlenceli olmuş. Başrollerde Ricky Gervais, Ty Burrell ve Tina Fey çok iyi iş çıkartıyor. Bir de film tam ünlüler geçiti olmuş diyebiliriz. Sean Combs, Celine Dion, LadyGaga, Zach Galifianakis, Salma Hayek, Ray Liotta, Danny Trejo, Christoph Waltz ve Stanley Tucci bunlardan bazıları diyebiliriz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)