Filmin oyuncu kadrosunu görünce filmi izlemek istiyorsunuz fakat tam bir hayal kırıklığından başka bir şey değil. Böyle bir filmde Colin Farrel, Christopher Walken ve Woody Harrelson’u nasıl bir araya getirmişler şaşırıyor insan.
Film, filmde anlatılan hikayenin nasıl yazıldığını anlatıyor. Böylece sanki bunlar yaşanmış ve bu yaşananlardan yola çıkarak bu filmin senaryosu yazılmış gibi bir izlenim oluşuyor.
Bir sinema yazarı yeni bir film yazmaya karar ve bunun içinde Yedi Psikopat ismini bulur. Şimdi kafasında yedi tane psikopat canlandırmaya çalışır ve yakın arkadaşları da ona yardım eder. Bu arkadaşların işi ise köpekleri çalıp başına ödül konulduğunda onları bulmuş gibi davranarak sahibine vermeleri ve ödülü kazanmalarıdır. Fakat bir gün bir mafya babasının köpeğini çalarlar ve işler karışır. Mafya babası tam bir psikopattır ve köpeğini bulmak için iyice acımasız olur. Fakat mafya babasının bilmediği gerçek ise köpeği çalanlarında tam birer psikopat olmasıdır. Sonunda yeni psikopat bulunur fakat şimdi filmin sonunu yazmak kalmıştır ve bunun içinde olayların bire bir yaşanması gerekir.
Film normalde komedi filmi fakat sizi güldüren bir şey olmuyor. Film boyunca sizi şaşırtan bir şeyler de olmuyor. Aslında yedinci psikopatı görünce biraz şaşırıyorsunuz fakat ondan sonrası da gelmiyor. Filmin sonu ise çok basit olmuş.
Vahşiler - Savages

Filmde iki dost var fakat o kadar yakın dostlarki aynı sevgiliyi paylaşmak dostluklarını etkilemiyor ve uyuşturucu işine girerek köşeyi dönüyorlar. Ünvanlarının yayılması sonucu mafya da işe dahil olmak istiyor ve onlara ortaklık teklif ediyor. Ortaklığı kabul etmeyince de ikilinin ortak sevgilisi kaçırıyorlar. Bunun üzerine sevdikleri kadını kurtarmak için mafya ile adeta bir savaşın içine giriyorlar ve planları istedikleri gibi işliyor.
Filmin konusu bu şekilde ama bunu çok sıkıcı bir şekilde anlatıyor. Film boyunca sıkılıyorsunuz ve bitse de gitsek moduna giriyorsunuz. Zaten filmin sonuna doğru gittikçe bazı olaylar çok basite iniyor ve bu kadar da olmaz şekline dönmeye başlıyor. Özellikle sonu çok saçma bitiyor.
Filmin tek güzel tarafı Benicio Del Toro’nun mükemmel oyunculuğu. Son zamanlarda izleyebileceğiniz en mükemmel kötü adam karakterini canlandırdığını söyleyebilirim. Bunun dışında filmde zevk veren birşeyler yok.
Arthur Christmas

Filmde iyice yaşlanmış Noel Babayı onun iki oğlunu ve babasını görüyoruz. Yani babadan oğla geçen bir düzen var ve tüm hediye operasyonunu yöneten büyük oğlan bu sene ünvanın kendisine geçmesini bekler. Diğer tarafta ise çok sakar olan ve bu yüzden en basit iş olan mektupları okuma cevaplama işini yapan küçük oğlan vardır. Hediye operasyonu yine mükemmel gider ve tüm hediyeler dağıtılır fakat bir kişi hariç. Milyonlarca hediyenin yanında bir hediye önemsiz gibi görülür fakat ufaklık bunu bir türlü kabullenemez ve sonunda hediyeyi kendi vermeye karar verir. Büyük Baba Noel babanın da gazı ile yola koyulur fakat bu iş sandığı kadar kolay değildir.
Arthur Christmas filmi aslında tek bir konuya odaklanıyor. Her çocuk değerlidir ve tek bir çocuk bile geride kalamaz. Buna en fazla duyarlı olan da sonunda Noel Baba görevini üstleniyor zaten ama film boyunca onun maceralarını izlemek oldukça komik. Bazı şakalar sizi çok güldürüyor ve film boyunca eğleniyorsunuz ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Henüz izlemediyseniz mutlaka izlemeniz gereken güzel bir sinema filmi.
Gözüm Üzerinizde - The Watch
Ben Stiller filmleri her zaman hoşuma gider ve Hollywood’un en yetenekli komedyen oyuncularından biri olduğuna inanırım. Yanında son zamanların tanınan ismi Jonah Hill ve Vince Vaughn da olunca film bir anda kaçırılmaması gereken bir film oluyor fakat beklenilenden kötü olduğu kesin.
Film klasik bir hikaye olan uzaylıların istilasını komik bir şekilde anlatmaya çalışmış ama pek becerememiş. Bir alışveriş mağazasında müdür olan bir sosyal adam bir sabah işe geldiğinde nöbetçinin vahşice öldürüldüğünü öğrenir. Bunun üzerine katili bulabilmek için gönüllülerden oluşan bir gece devriyesi kurar fakat başlarda umduklarını bulamazlar. Fakat bir gece çarptıkları uzaylı onların gerçekle yüzleşmesine neden olur. Uzaylılar adamın çalıştığı alışveriş mağazasını üst edinmiş ve dünyanın istilası için uzaya sinyal göndermeye çalışırlar. Onları durdurabilecek tek güç ise Gece Devriyesidir.
Film boyunca bir iki komik sahne dışında sizi eğlendirek birşeyler olmuyor. Sürekli birşeyler olacak diye umuyorsunuz fakat umduğunuzu bulamıyorsunuz. Bu yüzden kaliteli komedi filmi arayanlar için tavsiye edilebilecek tarzda bir film olmadığını belirtmek isterim.
Tinkerbell: Gizemli Kanatlar

Çocuklu aileler için gerçekten mükemmel bir film fakat diğer animasyon filmlerindeki çok güzel bir mesaj vermiyor nedense. Belki kurallarında bir nedeni vardır gibi bir ders çıkartılabilir fakat zaten sonra o kural da kaldırılıyor. Yine de çocuğunuz ile izlemek için mükemmel bir film.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)