Laz Vampir: Tirakula

Laz Vampir: Tirakula
İnsanları Türk filmlerinden soğutmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu kadar saçma sapan bir filmi yapmayı nasıl başarmışlar akıl mantık almıyor. Bu kadar boş filmlerle uğraşacaklarına başka bir iş yapsınlar daha iyi.

Filmde Karadenizli ile vampirler kralı Drakulanın yolları kesişiyor. Drakula peşindeki Koçoğlu’ndan gizlenmek için Dursun’un bedenine giriyor. Fakat Dursun’un bedenine sahip olabiliyor fakat ruhuna asla. Drakula bir taraftan Dursun ile beden savaşı verirken diğer taraftan Koçoğlu’ndan kurtulmanın yollarını arıyor.

Filmin konusu bu kadar basit. Zaten filmdeki esprilerde bu kadar basitler ve pek eğlendirmiyorlar. Filmde Meral Kaplan tek bir elbise ile filmi tamamlamış. Wilma Elles güzelliği ile dikkat çekiyor fakat gerisi boş. Levent Sülün Bir şeyler yapmaya çalışmış ama filmi kurtarmaya yetmemiş.

Türk sineması böyle saçma sapan filmlerle mi gelişecek bilmiyorum. Bunun gibi 10 filme harcayacakları parayı toplayıp adam gibi bir film yapsalar daha iyi olacak ama işin kolayı bunu gerektiriyor.

Hobbit: Beklenmedik Yolculuk

Hobbit: Beklenmedik Yolculuk
Sinema tarihinde bir sinemasevere tüm Pazar gününü ayırıp serinin üç filmini ardı ardına izleyecek kaç tane seri vardır bilmiyorum fakat benim için sadece bir tane var ve o da Yüzüklerin Efendisi serisi. Tüm seriyi kaç defa izlediğimi hatırlamıyorum fakat her izlediğimde aynı tadı aldığımı biliyorum.

Hobbit serisi çekileceğini duyduğumda en fazla sevinenlerden biriyim açıkçası. Tam bir Peter Jackson hayranıyım ve yeni seriyi de büyük merakla bekliyordum. Sonunda serinin ilk filmini izleme fırsatı buldum ve beklentilerim boşa çıkmadı.

Hobbit serisi geçmişe gidiyor ve Bilbo ile Gollum’un karşılaşması ve Bilbo’nun yüzlüğü almasını da içeriyor. Fakat asıl anlatılan konu cücelerin krallıklarını yeniden geri alabilme çabaları. Bu yüzden genç prens bir grup cüceyi bir araya getiriyor ve Gandalf’ın da yardımı ile krallıklarını ejderhanın elinden almak için macera dolu bir yola koyuluyorlar.

Hobbit serisinin görsellik olarak Yüzüklerin Efendisi’nden bir farkı yok. Yapımcılar hiçbir masraftan kaçınmamış ve ortaya yine mükemmel bir film çıkarmışlar. Serinin ikinci ve üçüncü filmlerini de şimdiden büyük bir merak içinde bekliyorum.

Melekler ve Şeytanlar

Melekler ve Şeytanlar
Dan Brown kuşkusuz mükemmel bir yazar. Son olarak Cehennem kitabını okuduktan sonra ona bir kez daha hayran kaldım. Melekler ve Şeytanlar filmini izleme şansım olmamıştı ve kitabı okuduktan sonra ilk iş olarak filmi izledim. İzledikten sonra keşke kitabını da okusaymışım dedim.

Tom Hanks, Da Vinci Şifresi’nde olduğu gibi yine Robert Langdon karakterini canlandırıyor. Ewan McGregor, Stellan Skarsgard ve Ayelet Zurer ona eşlik ediyorlar fakat benim en fazla dikkatimi çeken mükemmel bir kiralık katil karakterini canlandıran Nikolaj Lie Kaas’dı.

Film CERN’deki deney ile başlıyor ve deney tüplerinden bir tanesi çalınıyor. Papa’nın ölümünden sonra da favori 4 Papa adayı kaçırılıyor ve saat başı birinin öldürüleceği ve gece yarısı da Vatikan’ı yok edeceklerine dair bir video gönderiliyor. Bunun üzerine Vatikan Langdon’dan yardım istiyor ve Langdon Illuminati tarikatının sırlarını çözerek Vatikan’ı kurtarmaya çalışıyor.

Film ilk dakikadan itibaren hızlı bir şekilde akıyor ve yine sonu ile herkesi şaşırtıyor. Dan Brown gerçek gizemler ile kurguyu yine mükemmel birleştirmiş. İzlemediyseniz mutlaka izleyin ve kaçırdığınız Dan Brown kitapları varsa mutlaka okuyun. Gerçekten mükemmel bir yazar.

Parker

Jason Statham kuşkusuz son zamanların rakipsiz aksiyon oyuncusu. Son zamanlarda yer aldığı içi boş fakat aksiyon bol filmler ile oldukça dikkat çekiyordu. Bu filmlerine yeni birisini daha eklemiş diyebiliriz. Bunu yaparken film biraz daha fazla gişe yapması içinde Jennifer Lopez oyuncu kadrosuna dahil edilmiş ve ona özel bir soyunma sahnesi eklenmiş. Filmde Jennifer Lopez’i soyunurken ve tabi ki poposunu yakın çekimde görüyoruz. Zaten filmin amacı da bu sanırım.

Filmde Jason Statham usta bir soyguncuyu canlandırıyor. Son yaptıkları işte ekip arkadaşlarının ihanetine uğrar ve öldü sanılarak bir nehrin kenarına bırakılır. Şans o ki ölmemiştir ve intikam için kolları sıvar. Sonunda adamları bulur fakat bulduğunda büyük bir iş için hazırlandıklarını görür ve intikamı sona saklar. Bu sırada Jennifer Lopez’in canlandırdığı karakter ile tanışır ve ondan yardım alır.

Filmin tek güzeli en sondaki soygun planının basit ve güzel olması. Bu kadar büyük bir soygunun bu kadar basit kurgulanması ve başarılı olması ilginç tabi. Filmin sonu ise o kadar basit ki. Adam tam her şeyi planlamış ve halletmek üzeredir, kız çıka gelir ve yakalanır böylece adamın planı bozulur ve kızı kurtarmaya çalışır. Sanırım son zamanlarda en kolay iş Hollywood’da senaryo yazarlığı.

Hükümet Kadın

Sermiyan Midyat son zamanlarda mükemmel filmlere imza atıyor. Dizi ve filmler derken yönetmen koltuğuna da geçti ve ilk filmi olan Ay Lav Yu gerçekten mükemmel bir filmdi. Mükemmel oyuncu kadrosu ile dikkat çeken film verdiği mesajlar ile dikkat çekmişti ve herkesin beğenisini kazanmıştı.

Şimdi Hükümet Kadın filmi ile de aynı tarz bir filme imza atmış. Film yine mükemmel mesajlar veriyor ve ince espriler ile izleyenler güldürülüyor.

Sermiyan Midyat oyuncu kadrosunu yine özenerek seçmiş. Demet Akbağ başrolde ve oynadığı karaktere mükemmel oturmuş. Yan rollerdeki Bülent Çolak, Cezmi Baskın ve özellikle Mahir İpek mükemmel bir performans gösteriyorlar.

En büyük arzusu kasabaya su getirmek olan bir belediye başkanı ansızın hayatını kaybeder. Bunun üzerine belediye başkanı kim olacağına dair tartışma çıkar ve tartışmaya başkanın karısı son verir. Bunun üzerine onu başkan yaparlar fakat tek sorun okuma ve yazması olmamasıdır. Aslında tek sorun bu işin nasıl yapılacağını hiç bilmemesidir. Fakat kocasının arzusunu yerine getirmeye kararlıdır ve bu uğurda her şeyi yapar.