Dünya: Yeni Bir Başlangıç - After Earth

Dünya: Yeni Bir Başlangıç - After Earth
Will Smith gerçekten mükemmel bir oyuncu. Onun oğlu olan Jaden Smith de onun sayesinde mükemmel bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. Fakat babanın oğluna yaptığı kıyak nedeni ile Dünya Yeni Bir Başlangıç filmi berbat bir film olmuş. Sırf oğlunu başrolde oynatacağım diye yapımcılığını yaptığı film ile çok büyük eleştiriler aldı.

Film gelecek zamanda geçiyor. İnsanoğlu dünyayı terketmiş ve uzayda başka bir gezegene yerleşmiştir. Bu sayede evrende yalnız olmadıklarını da keşvetmişler ve uzaylılar ile karşı karşıya gelmişlerdir. Uzaylılar insanoğlunun zayıflığından yararlanarak normalde kör olan fakat korku sayesinde insanları görebilen canavarları insanların üzerine salmışlardır. Bu devasa yaratıklar insanoğlunun onlardan korkması nedeni ile onları çerez gibi avlar. Onları öldürebilmenin tek yolu korkusuz olmaktır. İnsanoğlu da korkusuz savaşçılar yaratıp onları avlamaya başlar.

Korkusuz askerlerden birinin kızı da canavarlar tarafından öldürülmüştür. Suçlu olarak da olay sırasında savaşmak yerine korkudan saklanan oğlunu sorumlu tutar. Oğlu da kendini kanıtlamak için korkusuz savaşçı olmaya çalışır ama korkusunu yenemez. Babası da annesinin ısrarı ile oğlunu eğitim için yanında son görevine götürür. Gemi de eğitim amaçlı control altında tutulan bir canavar vardır. Gemi meteor yağmuruna yakalanır ve büyük hasar görür. Bunun üzerine eskiden terkilen dünyaya düşer. Düşüş sırasında ikiye parçalanır ve adamın iki ayağı kırılır. Tek umutları oğludur. Oğlu geminin diğer yarısında bulunan yardım istek aletini bulup çalıştırması gerekir. Fakat oraya gidene kadar dünyadaki ölümcül hayvanlardan kurtulmak zorundadır. En kötüsü ise onu bekleyen ve kaza sonrası serbest kalan canavardır.

Bilim kurgu filmleri seviyorsanız fena film değil. Aksiyonu bol. Dünyayı o kadar ölümcül tanımladıktan sonar dünyadaki hayvanlar size halaykırıklığına uğratıyor. Sondaki canavar ise fena değil. Onun dışında içi boş bir film diyebiliriz.

Göster Gününü 2 - Kick-Ass 2

Serinin ilki filmi gerçekten güzeldi. Farklı bir filmdi. Süper kahraman olmaya çalışan bir gencin başından geçen komik olayların zamanla ciddi sorunlara neden olması herkesin beğenisini kazanmıştı. Çok geçmeden serinin ikinci filmi de çekildi. İlk filmde Nicolas Cage'in canlandırdığı aklı başında yetişkin yerine bu kez Jim Carrey'in canlandırdığı karakter ver. Filmi taşıyan ise tabiki Hit-Girl fakat onu da çok farklı bir karakter içine sokmuşlar.

İlk filmde yaşananlardan sonra kahramanlarımız gizliden de olsa kahramanlık maceralarına devam ederler. Fakat Hit-Girl'ün yeni babası durumu anlar ve Hit-Girl artık bu işleri bırakacağına dair söz verir ve normal bir kız olma yoluna adım atar.

Kick-Ass ise yeni bir gruba dahil olur ve kahramanlık maceralarına devam eder. Diğer tarafta ise babasının ölümü üzerine intikam peşinde koşan Chris kötü adam olmaya karar verir ve adını Motherfucker olarak değiştirir. Kahramanlarımızın peşine düşer ve işleri dahada ileri götürürek onları öldürmeye başlar. Bunun içinde kötülerden oluşan, daha doğrusu acımasız gerçek katillerden oluşan bir ekip kurar. Daha da ileri giderler ve Kick-Ass'in babasını da öldürürler. Bunun üzerine iyiler ile kötüler arasında son bir savaş başlar ve normal bir kız olmaktan sıkılan Hit-Girl'in dönüşü de mükemmel olur.

Sihirbazlar Çetesi

Sihirbazlar Çetesi
Bu tarz filmleri gerçekten çok seviyorum. Baştan sona merak içinde izliyorsunuz, izlerken birşeyler öğreniyorsunuz ve film boyunca gizemli kişiyi bulmak için çabalıyorsunuz.

Zaten filmin mükemmel bir oyuncu kadrosu var. Jesse Eisenberg ve Mark Ruffalo filmi taşıyan isimler. Woody Harrelson ve Morgan Freeman kendilerine has oyunculukları ile yine kendilerini sevidiyorlar. Michael Caine, Dave Franco ve Isla Fisher taktiri hakediyorlar.

Film dört sihirbazın gizemli bir şekilde bir araya gelmesi ile başlıyor. Sonra aradan bir yıl geçiyor ve bu dörtlü Las Vegas'da bir gösteriye çıkıyorlar. Gösteri sırasında Paris'deki bir bankayı soruyorlar ve paraları izleyicilerine dağıtıyorlar. Herkes sadece gösteri sanıyor fakat Paris'deki banka gerçekten soyulmuş oluyor. Bunun üzerine FBI işin peşine düşüyor fakat ellerinde kanıt olmayınca pek birşey yapamıyorlar.

İkinci gösterilerinde ise bu kez zengin bir adamın banka hesabını boşaltıyorlar ve yine izleyenlere dağıtıyorlar. Fakat bu kez kaçmaktan başka çareleri kalmıyor. Yine de yıllar once yaptıkları plana sadık kalıyorlar ve son gösterilerini de sunuyorlar.

Sevimli Canavarlar Üniversitesi

Sevimli Canavarlar Üniversitesi
İlk Canavarlar Şirketi yada sadece Canavarlar filminden sonar aslında herkes ikinci bir film bekliyordu. Genelde bu tarz sevilen animasyon filmlerinin seri haline getirilmesi pek uzun sürmüyor fakat Canavarlar filmi için öyle olmadı. Dahası aradan tam olarak 12 yıl geçti.

Canavarlar Üniversitesi filmi bu kadar geç geldi fakat serinin üçüncü filmi için fazla beklemeyeceğiz gibi görünüyor. Serinin üçüncü filminin 2014 yılında vizyona girmesi bekleniyor.

Filmde kahramanlarımızın geçmişlerine gidiyoruz ve Canavarlar şirketinde nasıl çalışmaya başladıklarını görüyoruz. Bir tarafta ailesinin ünü ve korkunç yapası ile doğuştan korkutucu Sullivan ve diğer tarafta ise sevimli olan ve korkunç olmak için zekasını kullanan Mike. Aralarında farklı bir rekabet başlıyor ve ipin ucunu kaçırında okuldan atılıyorlar. Yeniden okula girebilmek için korkutma yarışmasına katılıyorlar fakat işler istedikleri gibi gitmese de rakiplerini tek tek geçiyorlar. Tabi sonda yarışmayı kazanıyorlar fakat hile yaptıkları ortaya çıkınca tamamen okudan uzaklaştırılıyorlar.

Tabi sorabilirsiniz o zaman şirkete nasıl giriyorlar diye. Üniversite vasıtası ile olmadığı kesin. İlginç giriş hikayesini de filmin sonunda görebilirsiniz. Pek beklenilen şekilde olmadığı kesin.

Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda

Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda
Duygusal aşk filmleri mi yoksa romantic komedi tarzı filmler mi daha fazla hoşuma gidiyor bilmiyorum. Fakat Türk yapımı romantic komedi filmi bulmak pek mümkün değil. Aşk Tutulması filmi bu alanda bir numaraydı fakat ondan sonra yenisi hiç gelmedi. Romantik Komedi filmi bir seçenek olarak ortaya çıktı fakat beklentinin altındaydı. Yine de bu serinin ikinci filminin çekilmesine engel olmadı.

Bekarlığa Veda filminin oyuncu kadrosu hemen hemen ilkinin aynısı. Fakat Sinem Kobal ve Gürgen Öz bu kez çok ön plana çıkartılmış Sinem Kobal'ın oyunculu tam bir rezillik. Aşk filminde oynuyorsan ve evlenme noktasına geldiysen adamın yanağından öpmezsin öpüşürsün. Erkek arkadaşın kıskanıyorsa da bu tarz filmde oynamazsın olur biter.

Gürgen Öz ise adeta filmi taşımış diyebiliriz. Zaten filmin Komedi kısmını birtek o yapıyor. Romantik kısmı ise filmde hiç yok. Birbirinden farklı 3 ilişki var fakat romantizme dair tek birşey bile akıl edememişler. Bu da filmin ne kadar zorlama olduğunu gösteriyor.

Her hafta en az bir Türk filmi vizyona sokuluyor ve yıla vursan 52 tane film yapar. Fakat aralarında bir yada iki tane adam gibi film çıkıyor. Daha sonra Türk filmleri iyidir yabancıları desteklemeyin sinema gelişsin diyorlar. Gerçekten yazık.