Aynı Yıldızın Altında

John Green’in Aynı Yıldızın Altında romanını artık bilmeyen yoktur sanırım. Kitap okumayı sevmeyen bir milletin fakat film seyretmeye bayılıyoruz ve kitabın filmi yapıldıktan sonra da kitaba olan ilgi arttı ama artmakla kaldı diyebiliriz. Oysa ki kitap tüm dünyada en çok satan kitaplar listelerinin en tepelerinde yerini uzun süre korudu. Film olduktan sonra da filmi izleyenler kitabı alıp okumayı da tercih ettiler. Çünkü kitaptaki duygu ve düşüncelerin çoğu filme yansımamış.

Hikayede ölüm ile savaşan iki genç olan Hazel ile Gus’un mükemmel aşk hikayesi anlatılıyor. Destek grubunda tanışan ve daha ilk görüşte birbirinden etkilenen ikilinin arasında güzel bir yakınlaşma başlar. Hazel en sevdiği kitabı Gus’a tavsiye eder ve Gus da okuyunca kitabın etkisinde kalır. Dahası Hazel gibi kitabın devamını merak eder. Hazel ne yaparsa yapsın yazara ulaşamamış ve devamını öğrenememiştir. Gus bunun üzerine harekete geçer ve yazara bir şekilde ulaşır. İkili daha sonra Amsterdam’a gidip yazar ile tanışma fırsatı yakalar fakat Hazel’in buna imkanı yoktur ve dahası sağlık durumu buna pek izin vermez. Doktorlar kısa bir yolculuğa ikna edilir ve Gus da ölüm öncesi son dilek hakkını Hazel için kullanır ve ikili Amsterdam’ın yolunu tutar. Yazar ile görüşmeleri berbat geçer ve istedikleri cevapları alamazlar fakat aşkları ileri bir boyuta taşınır. Geri döndüklerinde ise asıl savaşları olan ölüm ile dansa geri dönerler ve ne yazık ki hikaye mutlu son ile bitmiyor.


Kitap okumayı sevmiyorsanız en azından filmi izleyin. Çok etkileneceksiniz ve göz yaşlarınızı tutamayacaksınız. Filmden sonra kitap okunur mu derseniz, okunur çünkü kitapta asıl duygular, asıl hisler, asıl düşünceler var. Okuyunca ikilinin masum aşkını daha iyi anlıyorsunuz.

Muppets Aranıyor - Muppets Most Wanted

Muppets Aranıyor - Muppets Most Wanted
Muppetler yani kuklalar serininikinci filmi ile yeniden aramızdalar ve serinin ikinci filmi olan Muppets Aranıyor ilk filmden daha güzel olmuş diyebiliriz.

Kurbağa Kermit ve arkadaşları dünya turnesine çıkıyor ve avrupanın çeşitli şehirlerini dolaşıyorlar. Tabi bu sırada Kermit’e bir ben dışında tamamen benzeyen kötü kurbağa hapishaneden kaçıyor ve Kermit ile yer değiştiriyor. Tabi kimse farkı farketmiyor ve Kermit de hapishaneyi boyluyor. Turne sırasında kötü kurbağa ve ikinci adam hırsızlıkları gerçekleştirirken peşlerine CIA ve Interpol takılıyor. Fakat muppetler hırsızlık yapamayacak kadar masumdurlar. Sonunda aralarından bir iki tanesi Kermit’in yokluğunu farkediyor ve onu kurtarmaya çalışıyor.Kermit de hapisten kaçıp arkadaşlarını kurtarmaya çalışıyor.

Film gerçekten eğlenceli olmuş. Başrollerde Ricky Gervais, Ty Burrell ve Tina Fey çok iyi iş çıkartıyor. Bir de film tam ünlüler geçiti olmuş diyebiliriz. Sean Combs, Celine Dion, LadyGaga, Zach Galifianakis, Salma Hayek, Ray Liotta, Danny Trejo, Christoph Waltz ve Stanley Tucci bunlardan bazıları diyebiliriz.

Patron Mutlu Son İstiyor

Patron Mutlu Son İstiyor
Tolga Çevik BKM bünyesinde mükemmel işler yapmaya devam ediyor. Komedi Dükkanı(Son olarak Arkadaşım Hoş geldin)’den sonra Yılmaz Erdoğan’ın senaryosunu yazdığı Patron Mutlu Son İstiyor filmi ile yine büyük beğeni kazandı.

Tolga Çevik mükemmel oyunculuğunun yanında sempatik karakterleri ile de dikkat çeken bir isim. Filmde ona eşlik eden Ezgi Mola da tam onun gibi biri. Sempatik kişiliği ile o da kendini seyirciye hemen sevdirebiliyor. Filmde de bu ikili olunca ortaya sempatik bir film çıkmış diyebiliriz.

Filmde film senaryosu yazmak için Kapadokya’ya kampa giden bir senaristin hikayesi anlatılıyor. Kaldığı hoteli işleten kıza aşık olan ve yazacak bir konu bulamayınca kendi hikayesini yazmaya başlayan fakat mutsuz sona doğru giderken mutlu son olması için harekete geçen bir adamın hikayesi hem eğlenceli hem duygusal.

Hükümet Kadın 2


Hükümet Kadın 2
Sermiyan Midyat son zamanlarda gerçekten mükemmel işler yapıyor. Bir anlamda Mahsun Kırmızıgül’ün yerini almış gibi fakat onun gibi dram yerine komediye yönelmiş tamamen. Hükümet Kadın serisinin ilk filmini çok beğenmiştim. Çok ince ve kaliteli espriler vardı ve dahası çok güzel mesajlar veriyordu. İkincisi ise filmin devamı olmak yerine onun öncesine giderek daha ilk dakikadan sürpriz yaptı zaten.

Sermiyan Midyat oyuncu kadrosunu aynen korumuş. Demet Akbağ yine mükemmel ötesi. Fakat filmde bu kez Sermiyan Midyat’ın canlandırdığı karakter daha ön planda. Hatta biraz absürt komediye doğru kayma yaşamış. Fakat bu filme ayrı bir eğlence katıyor diyebiliriz.

Hükümet Kadın 2 filminde bu kez geçmişe gidiyoruz. Kasabada seçim telaşı var ve tam secim öncesinde mevcut belediye başkanı kitap okuduğu için hapse giriyor. Bunun üzerine Sermiyan Midyat’ın canlandırdığı karakter belediye koltuğuna göz dikiyor. Bunu gören Demet Akbağ da kocasının yerine seçim meydanlarına çıkıyor. Tabi ikilinin çekişmesinden eğlenceli bir komedi çıkıyor ortaya.

İkinci film ilk filmden daha eğlenceli. Yine çok ince mesajlar. Yine çocukların okumasına yönelik mükemmel bir vurgu yapılmış. Anadoludaki durumu gördükten sonra okumanın ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Sırf bu yüzden Sermiyan Midyat hayranıyım diyebilirim.

47 Ronin

47 Ronin
Keanu Reeves Matrix ve Göl Evi filmleri ile mükemmel bir çıkış yakalamıştı. Bir anda en aranan aktörlerin başında yer alıyordu. Fakat ne olduysa yaşlılık sendromuna girmesi ile oldu. Ardı ardına kendisine yakışmayan aksiyon filmlerinde yer almaya başladı ve oyunculukta dibe vurdu diyebiliriz. 47 Ronin filminde de bunu açık bir şekilde görüyoruz.

47 Ronin Japon tarihinin en önemli efsanelerinden biridir ve 47 samuray savaşçısının hikayesini anlatır. Halen Japonya’da 47 Ronin’in mezarı en fazla ziyaret edilen turistlik yerlerden biridir ve filmde onların hikayesini anlatıyor.

Ustalarının alçakça öldürülmesi sonrası samuraylar intikam almak için yola koyulurlar ve toplamda 47 kişiden oluşuyorlar. Karşılarında ise çok güçlü bir ordu vardır fakat zekaları sayesinde intikamlarını alırlar. Fakat o zamanda intikam yasak olduğu için idama mahkum olurlar fakat cesaretleri nedeni ile Japonya’da onur sayılan kendilerini öldürme şansı tanınır.

Hikayenin kısa kısmı bu şekilde. Filmde buna biraz fantastik öğelerde katılmış ve Keanu Reeves de bu noktada ortaya çıkmış. Fakat mimik neredeyse yok ve söylediklerini yüzüne yansıtamıyor. Bu da karakterden çok kopmasına neden oluyor.