Ryan Reynolds etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ryan Reynolds etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Deadpool


Son zamanlarda izlediğim en saçma filmlerden bir tanesiydi Deadpool. Karakteri Wolverine serisinden hatırlayacaksınız. Wolverine’in geçmişini anlatan filmde yine Ryan Reynolds’un canlandırdığı kılıçlı çok konuşan bir karakter vardı. İşte Deadpool o karakter ve oradan yola çıkarak yeni bir süper kahraman filmi olarak vizyona sokuldu. Bunu yaparken de Demir Adam’daki ukala karakteri bir üst seviyeye çıkartmışlar ve aksiyondan daha çok komedi filmi yapmışlar.

Zaten serseri olan eski bir özel kuvvet birimi askeri ölümcül hastalığa yakalanınca bir deneyde yer almayı kabul ediyor. Deney sonrası hızlı iyileşebilme yeteneği kazanıyor ama görüntü olarak yaratığa benziyor. Bunun üzerine deneyi yapanları bulup eski haline gelmeye çalışıyor.

Filmde bir de iki adet x-men karakteri eklenmiş. Zaten filmde de bunun dalgası geçiliyor. Bunun dışında karşıdaki kötü adamların çok güçlü olmaları dışında bir yetenekleri yok. İşin komik yanı deadpool ile yolda karşılaştıklarında hemen yenilen adam daha sonra deadpool’un canına okuyabiliyor. Bu da senaryonun ne kadar uyumsuz olduğunun bir kanıtı.

Koskoca aksiyon filminde iki sahne var. Biri ilk baştaki otoban sahnesi, diğeri de en sonrada klasik büyük kapışma sahnesi. Komedi dozu oldukça yüksek ama bunu yaparken de filmden çıkmaları saçma.

Crood'lar - The Croods

Crood'lar - The Croods
Filmin fragmanını izledikten sonra beklentim biraz yükselmişti fakat filmi izledikten sonra beklentimin çok altında bir film olduğunu söyleyebilirim.

Crood’lar filminin arkasında animasyon dünyasının saygın isimlerinden Chris Sanders var. Zaten filmdeki ince mesajlar tam onun tarzında ve bunu görebiliyorsunuz.

Film en fazla sempatik karakter olmayışından kaybediyor. Belki taş devrini işlediği için kaba karakterler var fakat en azından aradan bir iki karakter çıkartılabilirdi gibime geliyor. En kötü olan ise filmin seslendirmesinde yer alan Nicolas Cage’in karakter ile hiç uymaması. Hatta izlerken bana çok itici geldi fakat sizler ne düşünürsünüz bilmiyorum.
Filmde taş devrinde hayatta kalmaya çalışan bir ailenin hikayesi anlatılıyor. Yeniliklere kapalı olan ve bu sayede hayatta kalmayı başaran aile, bir deprem sonrası mağaralarının yok olması ile yeni bir arayış içine girerler. Fakat bu arayış yeni yerler demektir ve çok tehlikelidir. Onlara Guy adındaki yenilikçi ve maceraperest genç yardım eder ve birlikte yeni bir hayata doğru yol alırlar.
Filmin konusu güzel fakat pek komik olduğu söylenemez. Bir kaç sahne dışında pek güldürmüyor fakat pek çok yerde gülümsettiği oluyor. 

Düşmanı Korurken - Safe House

Dünyaca ünlü film yapımcısı Universal fazla tecrübesi olmayan genç bir yönetmen ve genç bir senariste güvenerek ne kadar doğru bir iş yaptığını çok iyi gösteriyor. Böyle bir ekibe güvenerek 80 milyon dolardan fazla bütçe ayırmak pek olacak iş değildir.

Filmin yönetmeni olan Daniel Espinosa ile senaristi David Guggenheim’i bundan dolayı kutlamak gerek. Ama Denzel Washington ile Ryan Reynolds’un oyunculuklarından da bahsetmek gerekiyor. Her ikisi de mükemmel iş çıkartmış. Yanlarında Vera Farmiga, Brendan Gleeson ve Sam Shepard gibi usta isimlerde var. Robert Patrick’in çok kısa süre alması ise filmin kötü tarafı bence.

Yaptığı işten tiksinen ve bu yüzden CIA’in en iyisi iken işi bırakıp yasa dışı olarak bilgi satan ajan Tobin Frost Güney Afrika’da yine iş üstünde iken saldırıya uğrar ve kaçış olarak Amerikan büyükelçiliğine sığınır. Nedensiz olarak kendilerine gelen böylesi tehlikeli birinin amacını anlayamayan CIA onu sorgulamak için güvenli bir eve taşırlar fakat sorgu sırasında güvenli ev de saldırıya uğrar ve Matt Weston dışında herkes ölür.

Matt Weston aslında tam bir CIA ajanı değildir ve mesleği güvenli evin çalışanı olmasıdır. Bir anda elinde Tobin Frost gibi birini bulunca hayatının en büyük tecrübesini edinecektir. Öyle ki Tobin Frost tam bir ikna ve beyin yıkama uzmanıdır ve etrafındaki herkesin zihnine girmekte ustadır. Tabi böyle olunca Tobin Frost Matt Weston’un elinde pek uzun süre kalmayacaktır ve kendini kanıtlamak isteyen acemi CIA çalışanı da Tobin Frost’un peşini bırakmaz.

Filmin bundan sonrası kovalamaca ve aksiyon bolluğu ile devam ediyor. Frost’un peşindekilerin CIA’in üst düzey yöneticisi olması, dahası Frost’u bulmaya çalışanlarında CIA olması olayları iyice karmaşık hale getiriyor. Sonunda CIA içindeki casusun kim olduğunu öğreniyorsunuz ama pek de mutlu son ile bitmiyor. Aslında filmin tek kötü tarafı zaten filmin sonu. Biraz daha iyi bir son hazırlanabilirdi fakat zaten yeni senaristlerin yaptığı en büyük hata filmin sonunu yapamamaları. Frost’un tüm film boyunca usta gibi gösterip filmin sonunda acemi hatası yapması pek mantıklı olmuyor.

Düşmanı Korurken ajanlık, aksiyon ve kovalamaca filmlerini sevenler için güzel bir film. Film boyunca sıkılmıyorsunuz ve filmin sonuna kadar merak içinde izliyorsunuz.